19 Ocak 2009 Pazartesi

Manisa Azerbaycan Kültür Derneğinin 20 Ocak olayları ile ilgili basın açıklaması

20 OCAK 1990 TARİHİ AZERBAYCANIN ONURLU DİRİLİŞİDİR

Ruslar gerek Çarlık döneminde gerekse Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde Azerbaycan Türklerine karşı İnsanlık onurunun kabul edemeyeceği sinsi ve emperyalist düşünceleri ile hareket ederek Azerbaycan’a ait Topraklar üzerinde suni devlet Ermenistan’ı yaratarak tarihin akımı içerisinde kirli ve kanlı emellerinde Ermenileri kullanmışlardır.
Bu gün dahi İki buçuk milyon nüfusa sahip Ermenistan’a Rusya 800 milyon Dolarlık Silah bağışında bulunduğu görülmektedir.
Sözde Dostluk senaryoları’nın yazıldığı bu günlerde Misaki Milli Hudutlarımızı Tanımayan Ermenistan Komşuları Gürcistan, Türkiye ve Azerbaycan üzerinde hangi yeni Kanlı senaryolara hazırlanmaktadır.
20 OCAK 1990 Tarihinde Ruslar Ermeni uşakları ile birlikte Tanklarıyla Bakü’de Silahsız insanların üzerine yürüyerek Hamile Kadın ve çocukları genç ve yaşlı Yüzlerce insanları katlederek tarihe
Kara sayfa açmışlardır. Aynı emellerini daha sonra Azerbaycan’ın
% 25 Oranında Topraklarını Ermenistan’a işgal ettirerek Binlerce İnsanın ölümüne ve Bir Milyondan fazla insanın Yurtlarını terk ederek Kaçkın yaşamasına sebep olmuşlardır.

Ne Bakü katliamı nede Kelbecer,Laçin,Şuşa,Ağdam ve Karabağ
Katliamları ve soykırımları unutulmadı ve Unutulmayacaktır.


Yönetim Kurulu Adına
Manisa Azerbaycan Kültür Derneği Başkanı
Seyfettin AYAKYAY

20 Yanvar Hadiseleri ilgili İzmir'de toplantı

İzmir'de teşkil olunan 20 yanvar Şehitleri tedbiri

17 Yanvar 2009 günü Türkiyenin İzmir şeherinde 1990 ilinde Azerbaycanın hürriyeti mücadelesinde şehit olmuş şehitlerimizi anma yığıncağı oldu.
Yığıncak panel şeklinde oldu. Yığıncağı DAK(http://www.dak.az/) ve Azerbaycan İstanbul Başkonsolosluğu teşkil etmişdi. Panelin açılış çıxışını DAK İdare Heyeti Üzvü Asif Gurbanov etdi ve bir degigelik şehitlerimiz için saygı duruşu oldu, Türkiye ve Azerbaycan dövlet himnleri oxunduktan sonra panel açıldı.
Panelde İzmir Ekonomi Üniversiteninin müellimi Dr. Vefa Kurban "Tarixde Türkiye-Azerbaycan Hemreyliyi " mövzulu, Cavid Veliyev " 20 Yanvar 1990 günün Azerbaycan tarixindeki yeri" mövzulu çıxışlar ettiler. Panele idareciliği Azerbaycan İstanbul Başkonsoloslu Seyyad Aran edirdi. Çıxışlar bittikten sonra Seyyad bey panele gelenlere çıxışçılara sual verme imkanı verdi ve garşılıklı sorgu-sual bölümü de oldu.
Panele gelenler İzmirde faaliyet gösteren Türk Dünyası İnsan Haqları dernek sedri Celal Öcal, Manisa Azerbaycan Derneği sedri Seyfeddin Ayakyay, Kars, Iğdır, Ardahan İşadamları derneği sedri Hüseyin Güzel, İzmirde faaliyet gösteren Azerbaycan Kültür Merkezi derneği sedri Cemal Mehmathanoğlu, İzmirde yaşayan Azerbaycanlılar, İzmirde tehsil alan telebeler idi.
Panelde çıxışlarla beraber Qanlı 20 Yanvar filmi de gösterildi.


Hormetle,Asif GURBANOV
DAK İdare Heyeti üzvü

10 Ocak 2009 Cumartesi

Haray Haray Men Türkem

Yrd.Doç.Dr.İrfan Murat YILDIRIM
Türkiyede yaşayan, Azerbaycan Türkü,Iğdırlı, YRD. Doç. Dr. İrfan Murat Yıldırım beyin bu yazısı Güney Azerbaycandaki kardeşlerimize destek amacıyla yazılmıştır.
Lütfen Okuyun

2 Ocak 2009 Cuma

İsveçin Millet Vekili Şahnaz Qulami ile bağlı İsveçin Xarici İşler Nazirine mektub yazıb

Amineh Kakabaveh_Carl Bildt
İsveçin Sol Partiyası terefinden İsveç Parlamentine deputat seçilmiş Millet Vekili Amineh xanım Kakabaveh jurnalist Şahnaz xanım Qulami ile bağlı İsveçin Xarici İşler Nazirine mektub yazıb. Mektubda deyilir: "Azerbaycanlı jurnalist Şahnaz Qulami dekabrın 13 - de İsveçe gelmek üçün viza alıb ve "İranda qadınların durumu ile bağlı" Stokholm ve Malmö şeherlerinde çıxış edecekdi. Bundan elave, Şahnaz Qulami 3 qardaşın qetli ile elaqedar araşdırma aparıb ve bele netice alıb ki, çoxlu sebebler bu 3 qardaşın ölümünde İranın tehlükesizlik polisinin eli olduğunu gösterir. O, öz sitesinde bu barede yazmışdı. Jurnalist sefere çıxmamışdan qabaq Tebrizde tehlükesizlik polisi terefinden hebs olunub ve şiddetle döyülmüşdü. Beleki, mecbur olub onu Tebriz xestexanasına aparmışdırlar. Şahnaz Qulami öz ferqli fikirlerine göre, keçmişde 5 il hebs cəzası çekmişdir ( 1990 - 1995 )
2008 - ci ilde onu yeniden ittihamlamışdırlar ki, Azerbaycanlı separatçı qüvveler ve feminist qruplarla emekdaşlıq edir. O, bu ittihamlara qarşı şikayet etse de, lakin bununla bağlı mehkeme prosesi başlamamışdır. O, hebs olunub, zindana gönderilib ve döyülmüşdü. Şahnaz Qulaminin veziyyeti İranın tehlükesizlik polisinin ve hüquq sisteminin heyata keçirdiyi cinayetden yalnız bir nümunedir. Qulaminin veziyyetine geldikde ise benzersiz sayılır. Çünki, o, İsveçe gelmek üçün viza almışdı, amma onun seferinin qarşısı qeddarcasına alınıb ve o, İsveçe gelib "İranda qadınların veziyyeti ile bağlı " danışa bilmemişdir. Bu sebebe göre, men dövlet bakanından soruşuram: Xarici İşler Naziri Avropa Birliyi çerçivesinde İsveç dövleti adından ne edebiler ki, hemin vasitelerleİran rejimine qarşı tezyiq arta, Şahnaz Qulami azadlığa buraxıla ve eyni zamanda Birleşmiş Milletler Teşkilatının İnsan Haqları ile bağlı Beyannamesi heyata keçirile."

Xeberleri hazırladı: azadtribun

Amineh xanım Kakabavehin mektubu isveç dilinde

Den 13 december skulle Shahnaz Gholami, azerisk journalist varit Sverige och föreläst om kvinnornas situation i Iran. Hon hade fått visum till Sverige och skulle ha hållit föreläsningar i Malmö och Stockholm. Shahnaz Gholami hade även undersökt förhållandena kring ett mord på tre bröder och funnit att det var mycket som pekade på att det var säkerhetspolisen som låg bakom dem. Om detta hade hon skrivit på sin blogg. Gholamis resa blev emellertid inte av. Shahnaz Gholami. Före sin avresa arresterades hon av säkerhetspolisen i sin hemstad Tabriz och misshandlades så allvarligt att hon måste tas in på fängelsets sjukhus. Shahnaz Gholami har tidigare avtjänat fem års fängelse (1990-95) för sina åsikters och för sina yttranden. 2008 blev hon anklagad för att ha samarbetat med azeriska separatister och feministiska grupper. Hon överklagade, men arresterades, fängslades och misshandlades, innan någon ny process hann inledas.
Gholamis fall är bara ett av många av den iranska säkerhetstjänstens och rättsväsendets förbrytelser. Gholamis fall är dock unikt ett avseende i den meningen att hon fått visum till Sverige och på ett brutalt sätt förhindrades från att komma hit och tala om kvinnor liv i Iran.
Jag vill med anledning av detta fråga statsrådet;
Vad avser utrikesministern att göra för Sveriges del och inom EU för att öka trycket på den iranska regimen att frige Shahnaz Gholami samt uppfylla FN:s deklaration om de mänskliga rättigheterna?