8 Ekim 2009 Perşembe

İşgal bitmeden ASLA!!!!


Federasyonumuz, son günlerde Türkiye-Ermenistan arasındaki gelişmelerin Türklük aleyhine olduğunu düşünmektedir. Bu yanlış gidişatın yeniden gözden geçirilmesi beklenirken, maalesef sonuç umduğumuz gibi olmamaktadır. Kamuoyunun dikkatini de bu konuya çekmeyi bir sorumluluk olarak görmektedir. Türk milletini duyarlılığa çağırıp, toplumsal baskı oluşturmak amacı ile Başkanımız Şuayip ÖZCAN ve bir kısım yazar arkadaşları ile birlikte AKYAKA’ deki Doğu Sınır Kapısına giderek protesto eyleminde bulunacaktır. Ermenistan sınır kapısı konusuyla ilgili Türk milletini ve idarecileri duyarlı olmaya davet ediyoruz. Topraklarımızın tapusunu tanımayanları biz hiç tanımayacağız. Her türlü baskıya da göğsümüzü siper edeceğimiz bilinmelidir.

İŞGAL BİTMEDEN ASLA...İşgalci Ermeni'ye kapı açılmak istenmesine tepki gösteren Yeniçağ; milli, coğrafi ve vicdani sınırlara saygısını tüm dünyaya ilan etti. Kars’taki Akyaka Sınır Karakolu’na gelen İcra Kurulu Başkanı Ahmet Yabuloğlu ile yazarlarımız Arslan Bulut, Sadi Somuncuoğlu, İsrafil Kumbasar, Selcan Taşçı, Özcan Yeniçeri, Muhittin Nalbantoğlu, Sami Yavrucuk, Yavuz Selim Demirağ, Cazim Gürbüz, Şuayip Özcan, Remzi Özdemir ve Mustafa Aslan, iktidarı bu tehlikeli adımın sonuçlarına karşı uyardı. Yeniçağ yazarları Kars’a giderek Ermenistan topraklarına birkaç yüz metre uzaklıkta sınırı açma girişimini protesto etti. İşgalci Ermeniler ödüllendirilemezDoğu Sınır Kapısı’na çıkarma yapan Yeniçağ yazarları, Ermenilerle pazarlığa oturan iktidara çağrı yaptı: Karabağ sorunu varken sınır açılamaz. Milletin tahammül sınırını test etmekten vazgeçin Yeniçağ Gazetesi yazarları, Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan Doğu Sınır Kapısı’nda “Türkiye-Ermenistan sınırının açılması” tartışmalarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Yeniçağ Gazetesi yazarları eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu, Sami Yavrucuk, Yavuz Selim Demirağ, Remzi Özdemir, Muhittin Nalbantoğlu, İsrafil Kumbasar, Arslan Bulut, Selcan Taşçı, Cazim Gürbüz, Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Mustafa Aslan, Şuayip Özcan ve Ahmet Yabuloğlu, Kars’a 80 kilometre uzaklıkta Akyaka ilçesindeki Doğu Sınır Kapısı’na gitti. Yazarlar, eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu’nun Doğu Kapı Tabur Komutanlığı yetkilileriyle telefonla görüşmesinin ardından Ermenistan sınırına yakın bir bölgede basın açıklaması yaptı. Yazarlar adına açıklama yapan Yeniçağ Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Özcan Yeniçeri de “Ermenistan sınırına giden yolların, geçit ve köprülerin onarılmasının Türkiye hükümetinin Ermenistan sınır kapısı açma hazırlıkları olduğu açıktır” dedi. Yetkililer aksini söylemesine rağmen ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’yi ziyareti ve ardından kapının açılacağını ima eden konuşmalarının durumu açıklar nitelikte olduğunu ifade eden Yeniçeri, şunları kaydetti: Güven bunalımı var“Bu gelişmelerden daha da vahimi Azerbaycan Devleti’nin olan bitenden haberdar edilmemiş olmasıdır. Bu durumun Azerbaycan ve Türkiye arasında güven bunalımına neden olacak kapasitesi vardır. Türkiye hükümeti, Ermenistan kapısını açmak isterken Azerbaycan hatta bütün Türk dünyasına açık olan kapıları kapatma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. AKP iktidarının daha önce Kıbrıs’taki kapı açma merakı bu kez de Ermeni sınırında nüksetmiştir. Bilindiği gibi Türkiye ile Ermenistan arasındaki görüşmelerde de hemen hemen hiçbir konuda iddiaların aksine ilerleme sağlanamamıştır. Ermenistan tarafının iddialarından ufak da olsa geri tek adım atması söz konusu olmadığına göre AKP iktidarının kapı açma girişimlerinin ne anlama geldiğini iyi düşünmek gerekir.” Azerbaycan ve Türkiye kamuoyunun AKP hükümetinden hangi gelişmeler sonucunda bu tür girişime kalkıştığını öğrenmek istediğini belirten Yeniçeri, şunları söyledi: “Bu Ermenistan ’Bir millet iki devlet’diye nitelendirilen Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarının yüzde 25’ini işgal altında tutmakta, Dağlık Karabağ’daki işgali uluslararası hukuka aykırı olarak sürdürmektedir. Ermeni askerlerinin Rusya’nın da yardımıyla Hocalı’da işlediği vahşi katliamın canlı hatıraları ise hala gözler önündedir. Ermeni saldırılarından kaçan 1 milyonu aşkın Azeri kardeşimiz hala çadırlarda yaşamaktadır.” Sabır testi yapmayın Azerbaycan topraklarının işgalinin veya Karabağ sorununun Azerbaycan’ın değil aynı zamanda Türkiye’nin sorunu olduğunu dile getiren Yeniçeri “Gazze’deki katliamlar için haklı olarak İsrail’e meydan okuyanlar Hocalı için de aynı tepkiyi koymalıdır. Bunun yolu da kapı açmaktan değil Ermenistan’ı hukuka uygun davranmaya zorlamaktan geçmektedir.” Yeniçeri, “AKP’nin Türk halkının tahammül sınırlarını test etmekten vazgeçmesi gerektiğini” belirtti. Yeniçağ heyetinde yer alan Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu, açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Somuncuoğlu “İnsani ve milli görevimizi yapmak için buradayız. Azerbaycan’da tecavüz ve işgaller sürüyor. Ermenistan Hocalı’da soykırım yapmıştır. Bugün kendisine medeni diyen, insan haklarından bahseden ülkeler buna bir şey demiyor. Yaşasın tek millet iki devlet” dedi. Yazarlarımızın sınıra yürüyüşü ve Ermenistan konusunda yaşanan gelişmelerle ilgili görüşlerini açıklayan Arslan Bulut ise şunları kaydetti: Halkı uyarıyoruz“Biz, Türkiye-Ermenistan sınırına gelirken Kiziroğlu Mustafa Bey’in, Murat Çobanoğlu’nun, Çıldırlı Aşık Şenlik’in yaşadığı topraklardan geçtik. Bu Türk milletinin yetiştirdiği ünlü Türk büyükleri, bu önemli değerler bize şu mesajı veriyor ki; toprağınıza, vatanınıza sahip çıkın. Ayrıca, Karabağ dediğimiz bölge Ebulfeyz Elçibey’in deyimiyle ‘Türk dünyasının gırtlağıdır’. Ermenistan Rusya’nın desteği ile Karabağ’a çökerek Türk dünyasının gırtlağına çökmüştür. Yani; Atatürk’ün sağladığı Türkiye-Azerbaycan karayolu bağlantısını bu işgal ortadan kaldırmıştır. Böyle bir işgal varken Türkiye’nin mükafatlandırır gibi sınır kapısını açmak istemektedir. Bu dayatma kimden gelirse gelsin sınır açılamaz, buna kimsenin gücü yetmez. Biz bu konuda halkımızı uyarmaya, halkımıza bilgi vermeye devam edeceğiz.” Yeniçağ yazarları adına bildiriyi Prof. Dr. Özcan Yeniçeri okudu. Ermenistan sınırına giden yolların, geçit ve köprülerin onarılmasının Türkiye hükümetinin Ermenistan sınır kapısını açma hazırlıkları olduğu açıktır. Yetkililer aksini söylemesine rağmen ABD Başkanı Obama’nın Türkiye’yi ziyareti ve ardından kapının açılacağını ima eden konuşmaları durumu açıklar niteliktedir. Bu gelişmelerden daha da vahimi, Azerbaycan Devleti’nin olan bitenden haberdar edilmemiş olmasıdır. Bu durumun Azerbaycan ile Türkiye arasında bir güven bunalımına neden olacak kapasitesi vardır.Türkiye Hükümeti Ermenistan kapısını açmak isterken, Azerbaycan’a hatta bütün Türk Dünyasına açık olan kapıları kapatma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. AKP iktidarının daha önce Kıbrıs’taki kapı açma merakı bu kez de Ermeni sınırında nüksetmiştir. İktidarın “bir adım önde olmak” gibi ulusal çıkarları yok sayan anlayışı, giderek Türkiye’yi büyük badirelerle yüzleştirecektir.Bilindiği gibi Türkiye ile Ermenistan arasındaki görüşmelerde hemen hemen hiçbir konuda iddiaların aksine ilerleme sağlanamamıştır. Ermenistan Dış İşleri Bakanı Nalbandyan’ın “soykırım iddialarının uluslar arası alanda tanınmasına yönelik çabalarını hiçbir biçimde durdurmayacaklarını” söylemesi, bunun açık kanıtıdır. Ermenistan tarafının iddialarından ufak da olsa geriye tek bir adım atması söz konusu olmadığına göre, AKP iktidarının kapı açma girişimlerinin ne anlama geldiğini iyi düşünmek gerekir. Azerbaycan ve Türkiye kamuoyu, haklı olarak AKP hükümetinden hangi gelişmeler sonucu bu tür bir girişime kalkıştığını öğrenmek istemektedir. Ermenistan, bugün Türkiye’nin sınırlarını tanımamaktadır. Türkleri “soykırım” yapmakla suçlamaktadır. Türkiye toprakları üzerinde hak iddia etmektedir. Anayasasında Türkiye’nin varlığına aykırı hükümler koymuştur. Türk diplomatlarını katleden Ermeni teröristleri kahraman ilan ederek ülkesinde barındırmaktadır. Dünyanın her yerinde Türklere nefret kusan anıtları açmakta ve yasalar çıkarttırmaktadır. Ermenistan, Türk ve Türkiye düşmanlığını bütün hızıyla ara vermeksizin sürdürmektedir.Bu Ermenistan “bir millet iki devlet” diye nitelendirilen Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarının %25’ini işgal altında tutmakta, Dağlık Karabağ’daki işgali uluslar arası hukuka aykırı olarak sürdürmektedir. Ermeni askerlerinin Rusya’nın da yardımıyla Hocalı’da işlediği vahşi katliamın canlı hatıraları ise hala gözler önündedir. Ermeni saldırılarından kaçan bir milyonu aşkın kardeşimiz hala çadırlarda yaşamaktadır.Azerbaycan topraklarının işgali ya da Dağlık Karabağ sorunu, Azerbaycan’ın değil aynı zamanda Türkiye’nin sorunudur. Ermenistan’ın oldu bittileri, işgalleri ve katliamları tahammül edilebilir boyutlarda değildir. Kapıların açılmasından daha öncelikli olan sorun Ermenistan’ın işgalinin sona erdirilmesi, mağdurların evlerine dönebilmesidir. “Yurtta sulh Dünya’da sulh”u, Atatürk evrensel bir ilke olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline koymuştur. Türkiye’nin komşularıyla barış içinde yaşaması, aynı zamanda ülkenin var oluş gerekçesidir. Ancak hiçbir barış tek yanlı adımlar ya da tavizlerle sağlanamaz. Tarihte tek yanlı tavizlerle yapılan barış, her zaman “barışa son veren barış” olmuştur. Türkiye, kapıları açarak işgalci ve yayılmacı Ermenistan Devletini ödüllendiremez, Ermeni işgallerini meşrulaştıramaz! ABD Başkanı Obama’nın “soykırım” kavramını kullanmaması için Türkiye’nin elini güçlendirmek bahanesiyle Azerbaycan’ın kolunun kesilmesine izin verilemez. Bir kez daha yetkilileri uyararak diyoruz ki, bölgede kapı sorunu yoktur; işgal sorunu vardır. Sorunu çözmek, işgalci Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu toprakları boşaltmakla ancak mümkün olabilir. AKP Hükümeti utangaç ve çekingen politikalara son vermelidir.

Yaşasın Türkiye-Azerbaycan Kardeşliği




2 yorum:

BEZGE HABER AJANSI dedi ki...

Ben bir Türkiye vatandaşı olarak, tüm komşularımızla iyi geçinmekten yanayım. Bunu ''tüm insanlar Allah'ın kullarıdır'' mantığı ile bakarsak, geçmişte yapılan hataları tekrarlamanın ne Azerbaycana, ne Ermenistana ne de Türkiyeye faydası olacaktır.

BEZGE HABER AJANSI dedi ki...

Ben bir Türkiye vatandaşı olarak, tüm komşularımızla iyi geçinmekten yanayım. Bunu ''tüm insanlar Allah'ın kullarıdır'' mantığı ile bakarsak, geçmişte yapılan hataları tekrarlamanın ne Azerbaycana, ne Ermenistana ne de Türkiyeye faydası olacaktır.